Ölmesin Geleceğimiz…
Ölmesin Geleceğimiz…
Ülke olarak dijital dönüşüm yolculuğumuzun temel amacı, ülkemizin yapacağı yerli ürün odaklı yatırımlarla dijital bağımsızlığını kazanmasıdır.
Bu amacın hayat bulması için yegane “GERÇEK” bu alanda yerli ve milli ürünlerin geliştirilmesi ve tüm ülke sathında kullanılmasıdır.
Gel gör ki peşinden koştuğumuz “gerçek”ler değil, şehir “efsane”leridir. Gecesini gündüzünü feda ederek, ülkesi için çaba sarf edip yerli ürünlerin ortaya çıkmasına öncülük eden kişi ve kurumlara karşı maalesef acımasızca eleştiriler yapılmaktadır. Bu ürünlerin çalışmayacağı, desteğinin olmadığı, yerli firmalarımızın böyle işleri beceremeyeceği, yetersiz olduğu, 3-4 kişi ile bu işlerin olmayacağı, Pardus zaten çalışmıyor ki, teknoloji geliştirmek kamunun görevi değil ki, icat çıkarmayın şimdi, zaten çalışanı var, başkaları yapsın bizde sonra bakarız gibi anlamsız ve akla ziyan şehir efsaneleri uydurulmaktadır.
“Gerçek”ler ülkemizin aydınlık geleceği olarak akıllara hitap ederken “Efsane”ler ise duygularımıza hitap eden hoşumuza giden ama gerçeğe ulaşmamızı engelleyen sarıldığımız bahaneler olarak karşımıza çıkıyor.
Gerçeklere sarıldığımız sürece, efsaneler gerçeğe mahkûm olacak ve buna göre şekil alacaktır. Ama yukarıda saydığım şehir efsanelerine sarılırsak ta “gerçek”ler ülkemizin gündeminde yer alamayacak ve ölmeye mahkûm olacaktır.
Muhakkak ki; üretilen veya sunulan yeni bir şeyin toplum tarafından hemen kabul görmesi beklenemez. Fakat, kendi insanımız ve kendi öz kaynaklarımız ile üretilen yerli ve milli ürünlerin uzun vadede ülkemize ekonomik olarak çok büyük getirisi olacağı unutulmamalıdır. Bu nedenle, bu ürünleri geliştiren firmalara, kullanan kamu kurumlarına ve vatandaşlara herkesin destek olması, hoşgörüsünü esirgememesi gerekmektedir ki, ülke olarak ihtiyaçlarımızı karşılayacak ürünlerin geliştirilmesine katkı sağlayalım. Sonrasında geliştirdiğimiz bu ürünlerin yurtdışına ihraç edilmesinin altyapısını oluşturalım.
Ülkemizin dijital bağımsızlığını kazanabilmesi için önümüzde iki tercih var. GERÇEK’ler ve şehir EFSANE’leri. Bizim tercihimiz elbetteki Gerçek’lerdir. Gerçeklerin müşterisi azdır, zorludur ama yolun sonu ülkemizin dijital dönüşümüne çıkıyorsa bu tercihimizin her şeye değeceğini ve geleceğimizin ölmeyeceğini düşünüyorum. Tıpkı Çanakkale’de, Sakarya’da Erzurum’da Kahramanmaraş’ta Gaziantep’te hiç bir gerçekten kaçmayan ve gelecek olarak bugünleri bize kazandıran kahraman ecdadımız gibi…
Ve şimdi sıra bizde diyerek;
Tüm şehir efsanelerine rağmen AFAD ailesi olarak; gerçeklerin peşinden koşmaya devam ediyoruz ki ölmesin GERÇEK’lerimiz, ölmesin ülkemizin geleceği…